Birkaç hafta önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir sosyal medya paylaşımını gördüm. Belediyemiz tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımızın sandalyelerini evinde tamir ediyor, eğer olmuyorsa ilgili atölyelere götürüp, tamir ettirip tekrar sahibine teslim ediyormuş. Harika!
Paylaşımın altında başkanımızı tebrik eden birçok vatandaş vardı. Birkaç tanesini stalk’ladım (paylaşımlarını inceledim), kendilerinden özür diliyorum ama ‘Aslan başkanım, yürü başkanım’ diye gaz verenlerin hiçbirinin tekerlekli sandalye kullanıcısı olmadığını görünce ok yaydan çıktı. Ben de başladım klavye kahramanlığına…
“Sandalyeyi tamir etmeniz yetmiyor, o sandalyeyi kullanabileceğimiz yol ve kaldırım yok. Önce yol yapmanız, kaldırımları esnaftan ve seyyar satıcılardan geri almanız lazım. Yolumuz olmadıktan sonra, son model arabamız olmuş neye yarıyor” diye paylaştım.
Hemen cevap verdiler sağ olsunlar ama beni herkesin göreceği yorumlardan alıp özel mesaj kısmına yönlendirdiler. Özelde de tartışırız bunu, ne olacak ki dedim ve devam ettim. Biliyorum başkanla mesajlaşmıyorum; başkanın başka işi mi yok bana cevap yazacak.
İlle de adres ver
Sosyal medyayla belediye adına ilgilenen bir kişi var karşımda. Hemen telefon ve TC kimlik numaralarımı istediler. “Yazıyor zaten profilimde adım, soyadım, hatta telefonum var orada” dedim. Ama ısrarla TC kimlik numaramı istiyor. Neden peki? İnanın hiçbir fikrim yok! Neyse onu da verdik uluorta… Kim olduğunu bilemediğim, karşımda belediye adına tuşlara basan kişiye… Sonra “Hangi sokak efendim, hangi numara, adres verirseniz hemen müdahale ederiz” dediler.
Bana yönelik çözüm üretmeye çalışıyorlar! “Ben tek kişi değilim, benden çok var bu şehirde! Ayrıca bu sorun sizi aşar, bütün ilçelerde bununla ilgilenmeniz gerekiyor. Ben bütün İstanbul ve hatta bütün ülkedeki herhangi bir yere gitmek isteyebilirim o sandalyeyle” dedim.
Israrla benin sokağımı ve mahallemi sormaya çalışınca tekrarladım: “Başkanıma iletirseniz eğer sevinirim, sorun sadece sizinle değil, bütün belediyelerce çözebileceğiniz bir sorun. Eğer bu sizin önceliğinizse önce buna karar verelim, sonra ben eğer bir yardımım olacaksa her zaman hazırım. Profesyonel bir çalışma yapacaksanız bilgilerim sizde var.” Karşımda belediye adına klavye kullanan kişi ısrarla adres istiyor. Ben de bunun önüne geçmek için “Sizin belediyenizde yaşayan biri değilim ve bu sorun sadece orayı ilgilendirmiyor, bunu anlatmaya çalışıyorum” dedim. Sohbet orada bitti! Bir daha arayan, soran, yazan olmadı!
Ayrıca bizimle ilgili bir şey yapınca, neden hemen sosyal medyada paylaşılıyor acaba diye düşündüm… Bizim için yapılanlar bir lütufmuş gibi sunuluyor, yani sizin için yapılan hizmetler normal, bizim için yapılan mı paylaşım değeri taşıyor? Ayrıca madem böyle bir paylaşım yapıyorsunuz, buna yorumu da bırakın bari biz yapalım.
Tekerlekli sandalye kullanmadın, bunun nasıl bir durum olduğunu hiç yaşamadın; e, bu hizmeti yapan başkanı neden kutluyorsun?
Başkanın amacı tebriği bizden değil de sizden mi almak veya bize değil de size mi şirin gözükmek için bunları yapıyor? Bu düşüncelere inanmak istemiyorum ama yine de düşünmeden yapamıyorum. Umarım öyle değildir…